OCAK 2017-ŞUBAT 2020 DÖNEMİ ÇALIŞMA RAPORU

28 Ocak 2017 tarihinde yaptığımız 2. Olağan Genel Kuruldan sonra görevlendirilen Genel Yönetim Kurulumuz ilk toplantısında görev dağılımı yaparak çalışmalarına başladı.

Çalışmalarımızı önceki dönemden devamla yürüttük.

*Emekliler yaşlılar alanında uygulanan resmi politikaları takip etme, uygulanmasındaki olumsuzlukları tespit etme, alternatif görüş oluşturma çalışmaları yürüttük. Bunları yazılı sözlü çeşitli araçlar kullanarak kamuoyunda duyurmaya çalıştık. 

*Kendi alanımıza ilişkin ülke içinde ve dışında var olan özel günleri takip ederek bu günleri tüzüğümüzde belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda değerlendirmeye çalıştık.

*Sınıf mücadelesi temelinde siyasi yapılar, demokratik kitle örgütleri, kurum ve kuruluşlarla ilişki kurma dayanışma içinde olmaya uğraştık.

*Sendikamızı, amaç ve ilkelerimizi anlatma, sorunlarımızın ekonomik politik boyutu üzerinden konuşulmasını ve bu temelde fark edilmesini sağlamak için kendi örgütümüz içinde diğer sosyal çevreler içinde çalışmalar yürüttük.

Ülke olarak içinde bulunduğumuz dönem toplumun savaş, şiddet, kaos, korkuyla sarsıldığı yorulduğu travmalar yaşatıldığı bir dönem. Küresel kapitalist politikalara uyum sürecinde çalışanların, emeklilerin ekonomik sağlık ve sosyal hakları yok edilirken. Bunlara karşı duruşun örgütlenmesini minimize etmek için yoğun çaba harcandığı ve devlet örgütlenmesinin, sivil toplum örgütlerinin, siyasal yapıların şoklarla sarsıldığı bir dönem. Ülkenin bütün kurumları ve kadroları,  siyasal ve ekonomik alt yapı imha edilmiş gibi bir durumun içerisindeyiz.
Devletin bütün araçları kullanılarak sistematik dozu sürekli artan baskı, insan hakları ihlalleri, İş cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuklara yönelik taciz tecavüz vakaları, yoksulluk şiddetinin neden olduğu intiharlar. Kürt halkına yapılan katliam ve yıkımların sürekli hale getirilmesi, ölümlerin kutsandığı, milliyetçiliğin körüklendiği olağanüstü bir dönem yaşatılıyor.

Temsili Parlamenter Sistemi devre dışı bırakan başkanlık sistemi AKP Cumhurbaşkanlığı Hükümeti İktidarını sürdürüyor. Küresel kapitalist politikalara uyum için başlatılan Devletin yeniden yapılandırılması ve değişim süreci siyasal ekonomik ve sosyal alt yapıyı imha ediyor, Ülkenin bütün kurumları ve kadroları yok olmaya doğru gidiyor.

Ekonomide küresel kapitalist politikalar hâkim kılınırken, Türk İslam sentezli sosyal kültürel uygulamalar; toplumsal yaşamı aile yapısını ve sokakta işte günlük insan ilişkilerine kadar her alanı etkisi altına alıyor, var olanı yok ediyor. “Yeni” denen bilimsel temelden, uygar ve çağdaş anlayıştan uzak, tüm değerleri ve kazanılmış hakları yok eden bir yaşam dayatılıyor.
Bu koşullar altında çalışarak çaresizliğimizi tüketip umudumuzu yeşertmek için yola çıktığımız Emekliler Dayanışma Sendikasının varlığını sürdürmeye ve farklılığını fark ettirmeye çalıştık.

Toplumsal ve sosyal yapıda yapılan değişikliklerin yaşama yansıması ve görünür olması yıllar alıyor.

1990 da DB “Yaşlılık Krizinden Kaçınmak” başlıklı raporuyla dikkat çektiği, sosyal güvenliğin özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesi gerektiğine vurgu yaptığı. 1994 yılında DYP-SHP Hükümetinin IMF ile imzaladığı anlaşmayla başlatılan sosyal güvenlikte yeniden yapılandırma ve değişim kamu emekliliğini bitirme noktasına getirdi.

Çalışma yaşamı esnek, kuralsız güvencesiz hale getirilerek işçiler köleleştirilirken. Emeklilerin ekonomik güvencesine el konuldu, sağlık hakkı yok sayıldı yaşamı piyasa koşullarına terk edildi. Emeklilik diye özel şirketleri beslemekten başka bir anlamı olmayan BES zorunlu hale getirilerek toplumun önüne kondu.

Yirmi beş yılı aşan bu süreçte gelen hükümetler gidenleri aratmadı, muhalefetler iktidara bağlı muhalefet yaptı. Sermayenin krizini çözmek için aldıkları kredileri ve faizlerini bize ödettiler. 

Yaşatılanların doğru algılanmaması, gerçeklerin görülmemesi için algı ve kavram karmaşası yarattılar ve bunun için özel çaba harcadılar. İşçi hareketinin sendikalarına, siyasi yapılarına dolaylı veya doğrudan müdahale ederek kontrol altına aldılar. Bugün sendikalar üyelerinin hakkını arayan örgütler değil meclise vekil yetiştiren yapılara dönüştü.

Çalışırken yasalara girmiş olan kazanımlarımız küresel kapitalist anlayışların direktiflerine uyularak kaldırıldı, Devlet topluma verdiği taahhütlerden vazgeçti.

Sonuçlar bugün fark ediliyor. Emekli olmuş ama olamıyor yaşa takılmış, emeklilik primlerinden sonra kıdem tazminatının fona devredilmesine sıra gelmiş.

Hak ihlallerinin yasal hale getirilmesi devam edecektir.

Tarih 24 Şubat 2020 Emeklilerin yüzde sekseni açlık sınırının altında aylık alıyor. Ülkeyi bu hale çalışanlar emekliler getirmiş gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümeti ve Meclisin masraflarını karşılamak için SGK; tasarruf için bütün emeklilerden yüzde beş kesinti yapılsın, yapılan ek ödemeler kesilsin, çalışan emekliye bayram ikramiyesi verilmesin, ölüm aylığı yaşa takılsın diye Hükümete tasarruf çalışması sunuyor. Bir gün sonra SGK nu zor durumda bırakmak için yapılan bir açıklama, gerçek değil deniyor. Önümüzdeki aylarda tekrar gündeme alıp yasalaştırabilirler. Mekanizma böyle işletiliyor. “Arsıza arsız olduğunu hatırlatmazsanız kendini haklı sanırmış”.

Yasalarda var olan haklarımızı kullanma, yok sayılan haklarımızı yeniden kazanmak için mücadele etmek insan olmanın gereği haline geldi. Sorunlarımız her boyutuyla politiktir. Neyle cebelleştiğimizi  bilmek ve fark ettirmek zorundayız.

İSTANBUL AVCILAR’DA YAŞLILARIN MEVCUT DURUM ARAŞTIRMASI
İ.Ü. Sosyoloji Araştırma Merkez (SAM)  ile birlikte yaptık.

Kentsel dönüşümden sağlığa kadar tüm sorunların tespiti, belediye hizmetlerinden yararlanma durumu, ihtiyacı. Bu hizmetlere bakış açısı gibi durumları tespit etmek. Yerel Yönetimlerden alınabilecek olan kamu hizmetleri ve haklar konusunda farkındalık yaratmak. Emekli ve yaşlıların sorunlarını kendilerine sorarak tespit etmek amaçlı bir saha çalışması yaptık.
Yaşlılarla ilgili özel ve genel yok denecek kadar az araştırma var. Devlet yok saydığı için araştırma gereği duymuyor. TUİK yaşlıyı hane halkı içinde değerlendiriyor. Günümüz de nüfusun yaşlanması önemli bir sosyal gerçeklik. Nüfustaki yaşlı grupta nicel ve nitel bir değişim söz konusudur. Bu nedenle yaşlılık çalışmaları sosyopolitik bir alan oluşturmaktadır.

Sanayileşme ve kentleşme, çalışan nüfusun yaşlılık dönemini kentlerde yaşamaya devam etmesi ile sonuçlanmış. Kırsal yerleşim yerlerinde nüfus yoğunluğu kentsel yerleşim yerlerinden daha yüksek olmasına rağmen; bu eğilim 2000’li yıllarla birlikte farklılaşmaya başlamış. Kentsel yerleşim yerlerinde nüfus artarken, kırsal yerleşim yerlerinde azalmaya başlamıştır. Bunun en önemli nedenini, kırsal kesimden kentsel bölgelere yaşanan yoğun göç ve çocuk doğum oranlarındaki azalmadır. 

Yaşlıların değişen toplumsal ve kentsel yapıdaki mevcut durumlarına dair bilgi eksikliği yaşlıların potansiyellerinin topluma aktarılmasını olanaklı kılmadığı gibi, yaşlıların mevcut ve olası sorunlarını çözmeye yönelik sosyal politikaların eksik uygulanmasına yol açmaktadır.

Çalışmada toplumsal ve kentsel bağlamda yaşlıların mevcut durumları anlamında literatüre katkı sağlanmıştır.

İstanbul Avcılar’da Yaşlıların Mevcut Durum Araştırma Raporunu haziran 2018 de kitap haline getirdik ve bir yıl içinde 200 adet çoğalttık. Yerel yönetimler, kurumlar ve belediyelerle görüşmelerimizde kaynak olarak kullanıyoruz. Elektronik ortamda da ilgilenen kişiler ve üyelerimizle paylaştık, paylaşıyoruz.

Yaşlı nüfusun niceliksel olarak artması toplumsal gerçeklikte bazı değişimlere sebebiyet vermektedir. Olası bu değişimlere kriz önleyici önlemler alabilmek amacı ile yaşlılık çalışmaları genel ve yerel yönetim birimlerince öncelikli alanlara konulmaya başlanmıştır.

Yaşlılara yönelik hizmetlerin dışında yaşlılık sürecinin bağımsız, aktif ve sağlıklı geçirilmesi de yaşlılar arasında önem verilen bir diğer beklentidir. Bu talebin gerçekleştirilebilmesi için yaşlı bireylerin çocuklar ve gençler ile iletişim kurması ve yakın arkadaşları ile sosyal ilişki içinde olması sağlanmalıdır. Avcılar’da Yaşlıların Mevcut Durum Araştırması’na dayanarak başta yerel yönetimlerin (Avcılar Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi) ve diğer kamu kurum ve kuruluşların çeşitli politikalar ve uygulamalar geliştirerek yaşlı bireylerin hayat koşullarını iyileştirmesi önemlidir. Bununla birlikte hâlihazırda yaşlanmakta olanlar için hem bugüne hem de geleceğe dair yapılması gerekenlere bu rapordaki veriler ışık tutmaktadır.

16 NİSAN SANDIĞI VE EMEKLİLER YAŞLILAR (2017)

İçerde, dışarda devletin ciddiyetini sarsan, toplumsal değerleri hızla çürüten. İnsanları ötekileştirerek kutuplaştıran toplumsal barışı ve geleceği tehdit eden ivedilikle çözülmesi gereken ekonomik sosyal sorunlar varken, toplumun önüne “başkanlık sistemi istiyorum evet diyeceksiniz” diyerek 16 Nisan Sandığı konuyor.

On beş yıldır İktidar olanlar insan hak ve hukukunu, özgürlükleri, demokrasiyi yok saymaya devam ediyor. Kendine uygun anayasa siparişi verir gibi anayasayı, parlamenter sistemi kendi aykırılıklarına ve uyumsuzluğuna uygun hale getirmek istiyor. Devletin tüm olanaklarını kullanarak, tehdit ve korku salarak, “hayır’ lara şans tanımayan bir “evet kampanyası” yürütüyor.

Nesnel tartışmaların yapılabildiği bir ülke olmaktan çoktan çıkarılmış Türkiye’de anayasa değişikliğinin içeriği tartışılamıyor, gerçeklerin anlatılması engelleniyor. Referandum kurallarına uymayan bir süreç yaşatılıyor.

Demokrasiyi eşitliği, adaleti, özgürlüğü ihlal etmekte sınır tanımayarak otoriter bir yönetim biçimini anayasal hale getirmek isteyenlere, Ülkemizin ve toplumsal yaşamımızın güvenliği için hayır demek insanlık görevidir.

SENDİKAMIZ YARGI SORGULAMASINDAN GEÇTİ

Ekim 2017 de T.C. İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığı (Soruşturma No: 2017/107843, Karar No: 2018/1018) tarafından şüpheli olarak MYK Üyelerimize soruşturma açıldı. 

Yazılı olarak savunmamız istendi. Verdiğimiz savunma sonrasında bizlere gönderilen yazıda:

SORUŞTURMA EVRAKI  İNCELENDİ:  İstanbul İl Dernekler Müdürlüğünün Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatla yukarıda açık kimlikleri yazılı şüphelilerin yönetiminde bulundukları Emekliler Dayanışma Sendikasının emeklilerin sendika kurma hakkı bulunmaması sebebiyle yasa dışı faaliyet yürüttüğünü ihbar etmesi üzerine soruşturma başlatmış ise de; Şüphelilerin savunmalarında faaliyetlerinin anayasal hak niteliğinde olduğunu belirterek suçlamayı kabul etmedikleri, emeklilerin sendikal faaliyette bulunabilmelerine hak tanıyan kesinleşmiş idari yargı kararları da dikkate alındığında ihbara konu eylemin suç teşkil etmediği, mülki amirliğin varsa sendikal faaliyete ilişkin Hukuka aykırılıkla ilgili idari işlem tesis edebileceği, ancak eylemin ceza kovuşturmasına konu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenle; Şüpheliler hakkında KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA,…….” 5271 sayılı ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172 ve 173. Maddeleri uyarınca karar verildi. 02.01.2018

Bu karar, Tüzüğümüze madde olarak yazdığımız ulusal ve uluslararası yasalardaki sendika kurma hakkımız, bunu destekleyen iç hukuktaki yargı kararları ve kuruluşumuzdan bugüne kadar sendikal mücadele sürecimizi hukuki ve fiili zeminde doğru yürütmemizin sonucudur.

9. ve 10. ULUSAL YAŞLILIK KONGRELERİNE KATILIM

Yaşlılık temelinde bilgi sahibi olunması için bilim insanları ve uygulayıcıları arasında paylaşım ve tartışma ortamı oluşturmayı amaçlayan Ulusal Yaşlılık Kongreler iki yılda bir düzenleniyor. 

Yaşlı Sorunlarını Araştırma Derneği (YASAD) tarafından düzenlenen bu kongrelere Emekliler Dayanışma Sendikası olarak davet ediliyoruz ve bildiriler sunarak katılıyoruz.

Sunduğumuz bildirilerde, yaşlıların sorunlarının ekonomik politik boyutunu ortaya koymak, yaşlılığın güvencesi olan emekliliğin ülkemizdeki durumunu, emeklilerin haklarının yok edilmesinin yaşamlarını nasıl etkilediğini görünür hale getirmeyi amaçlıyoruz.

Türkiye genelinde Üniversitelerden bilim insanları, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri, Sivil Toplum Örgütleri, Yerel Yönetimler, Belediyeler çalışmalarını araştırmalarını ve uyguladıkları projeleri sunuyorlar. Üç gün sürüyor ve en az yüzü aşkın yazılı sözlü sunum yapılıyor. Kongreler bizim için süreci takip etme bilgilerimizi güncelleme ve yeniliklerden haberdar olma anlamında çok önemli oluyor. Kongrelere sendika olarak sadece biz katılıyoruz. Kongreler diğer sendikaların ilgi alanına henüz girmemiş görünüyor.

9.Ulusal Yaşlılık Kongresi 4-6 Mayıs 2017 tarihleri arasında Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde yapıldı. İki Yönetim Kurulu Üyesi ve Avcılar Bölge Temsilciliği olarak katıldık. Kongrede  “Türkiye’de 1994’ten Günümüze Ekonomik Sosyal Politikalarda Emekliliğe Bakış” başlıklı bir bildiri sunduk.

10.Ulusal Yaşlılık Kongresi 25-27 Nisan 2019 tarihinde Denizli Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi Kınıklı Yerleşkesinde yapıldı. Yönetim Kurulu Üyesi iki kişiyle katılım sağladık “Yaşlıların Mevcut Durum Araştırması, İstanbul Avcılar Örneği” başlığı altında Avcılarda yaptığımız araştırmayı sunduk. Olumlu geri bildirimler aldık. Katıldığımız atölyelerde emeklilerin sorunlarını, ekonomik sağlık ve sosyal açıdan nelerin yaşandığını anlatarak farkındalık yaratmaya çalıştık. Öğrencilerin ve akademisyenlerin Sosyal Güvenlik Reformundan ve yaptığı tahribattan haberdar olmadıklarını gördük.

EMEKLİLERE- YAŞLILARA YÖNELİK ŞİDDET DURDURULMALI!

2007 yılındaki uygulamaya konan:

 “Türkiye’de Yaşlıların Durumu ve Yaşlanma Ulusal Eylem Planı’nda yer alan

“Yaşlılara Karşı Her Türlü İhmal, İstismar ve Şiddetin Ortadan Kaldırılması” ve “Yaşlı İstismarını Önlemeye Yönelik Destek Hizmetlerinin Verilmesi” ile ilgili planlanan çalışmaların tekrar gözden geçirilmesi yeterli düzeye getirilmesi, eksiklerinin tamamlanması gerekmektedir.

Bu çalışma ülkemizdeki yaşlı istismar ve ihmalinin önlenmesi açısından gereklidir.

15 Haziran 2019 “Dünya Yaşlılara Şiddet İhmal ve Suistimali Farkındalık Günü”nde bu konuda farkındalık yaratmak için Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirimde bulunarak Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde saat 14.00-18.00 arasında stant açtık, basın açıklaması yaptık.

“Kentsel ortamda değişen yapılaşma ve yaşam biçimlerine bağlı olarak yaşlı bireylerin sürekli değişen dönüşen kent dinamiğine uyum sağlamaya çalışmaları, yaşlıları fiziksel, sosyal ekonomik, psikolojik birçok sorunla karşı karşıya bırakıyor. Belediyeler, adaletli ve hakkaniyetli bir yaklaşımla ayrımcılık yapmadan hizmet sunmalı, Kenti mekânsal anlamda güvenli, sağlıklı yaşanabilir hale getirmeli yaşlı bakım hizmeti ağı kurmalı. Daha çok şiddet ve istismara uğrayan demans ve Alzheimer hastaları için yatılı gündüzlü bakımevleri yapmalıdır. Yaşlıların aktif ve sağlıklı yaşlanmalarını sağlayacak yaşlı dostu kentler yaratılması için çalışmalı, yasal sorumluluklar yerine getirmelidir.

Emniyet görevlileri, sağlık çalışanları, ulaşım hizmetleri çalışanları, kamu personelleri yaşlılara negatif ayrımcılık ve şiddet konusunda eğitilmelidir.

Sağlık politikalarında söz edildiği gibi yaşlılık hastalık değildir. Her insanın yaşamındaki doğal bir süreçtir. Yaşlılık sorun değildir. Yaşlılarımızın sorunları vardır. Her insan gibi onurlu bir yaşam hakkı olduğunu kabul etmeliyiz.

Dünyada ve ülkemizde nüfusun hızla yaşlandığı günümüzde sorunları görmezden gelmek yerine sorunu görmek farkına varmak. Temel hak ve özgürlüklerin korunduğu, yaşa bağlı ayrımcılık yerine eşitliğin sağlandığı bütün yaş gruplarını kapsayan bir toplum yaratmak için yoksulluk şiddetine karşı mücadele etmek Emekliler Dayanışma Sendikası olarak öncelikli görevimizdir. İnsan hakları temelinde, toplumun ihtiyaçlarına uygun, herkese hak olarak tanınan ekonomik ve sağlık güvencesi olan bir sosyal güvenlik sisteminin kurulması için mücadele etmek temel amacımızdır. Çünkü emeklilik yaşlılığın güvencesidir.

Toplumsal ilişkilerimizde sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı, yaşlıya saygıyı yeniden inşa etmek durumundayız. Bugün için huzur gelecek için güvence anlamında buna acil ihtiyacımız var. Yaşlıların emeklilerin sorunları politiktir bunun farkında olalım. Bugün hepimiz yoksulluğu yönetme politikaları ile karşı karşıyayız. Bu politikaları yürüten siyasilerin siyasetlerinin yakın takipçisi olalım. Sorunlarımızı dile getirmeye çözüm aramaya, yetkililere görevlerini hatırlatmaya devam edelim.”

Biçiminde sendikamızın görüşleri dört saat boyunca dile getirdik, çalışmamız ilgi gördü. Bu konuda farkındalık çalışmalarının daha yaygın bir şekilde yapılmasına ihtiyaç olduğunu deneyimledik.

EMEKLİ YAŞLI HAKLARI İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1982 yılında 18-24 Mart tarihleri arası “Yaşlılar Saygı Haftası” ilan edilmiş. Yaşlıların yaşam düzeyinin yükseltilmesi, sağlıklı yaşayabilmeleri için sorunları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla dünya genelinde yaşlılara saygı haftası olarak belirlenmiş.

28 Mart 2018 tarihinde İHD İstanbul Şubesiyle birlikte

“Yaşlılara Saygı Haftası” kapsamında yaşlıların hak ihlalleri, sosyal yardımlardaki adaletsizlik, sosyal güvencesizlik, resmi kurumların tutumu ve yaşlı bakım hizmetleri ve yaşlı yoksulluğuna dikkat çeken çözüm önerileri sunan bir basın toplantısı yaptık.

“Bizler İHD İstanbul Şubesi ve Emekliler Dayanışma Sendikası olarak toplumsal yaşamın önemli bir parçası olan, geçmişimizi geleceğe bağlayan yaşlılarımızın- emeklilerimizin sorunlarını dile getirmek, çözüm önerilerimizi sunmak insan hak ve özgürlükleri temelinde yetkililere görevlerini hatırlatmak için buradayız. Yok sayılan görmezden gelinen en yetkili ağızlardan “yaşlılarımız başımızın tacıdır. Onlar kıdemli vatandaşlarımızdır” söylemleri ile sorunları ötelenenlerin sesi olmaya çalışıyoruz”

20 Mayıs 2018 de İHD İstanbul Şubesinin 17. Olağan Genel Kuruluna davetli olarak katıldık. Yaşlı ve emekli haklarının ihlaline dikkat çekerek bunun görünür olması için çalışmalar yapılması gerektiğini dile getirdik.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesinin düzenlediği:

“İnsan Hakları Mücadelesinde Yeni Yol ve Yöntem Arayışları” çalıştayına davet edildik. Daveti değerlendirdik ve 20 Ekim 2019 Pazar günü İstanbul Barosu Toplantı Salonunda yapılan Çalıştaya katıldık. Yaşlı Haklarının tarihçesini, bizim için önemini, sendikamızı, çalışma yöntem ve ilkelerimizi anlattık. İHD de “Yaşlı Hakları Komisyonu” kurulması benimsendi. Çalışmaları takip edeceğiz.

Dünyada “1 Ekim Yaşlılar Günü” 1999’da kabul edilmiş. Emekliler Dayanışma Sendikası olarak biz de bugünü “Yaşlılarla Dayanışma Günü” olarak kabul ettik.

Adana Bölge Temsilciliğimiz Seyhan Belediyesiyle birlikte 5 Ekim 2018 de ortak etkinlikler düzenledi.Sokak röportajları yapıldı, emeklilerle sohbet edildi.

Seyhan Belediyesinin salonunda yaşlılık politikalarını, yaşlılığı ve Avcılar Araştırmasıyla tespit ettiğimiz sorunları ve çözüm önerilerini sunduğumuz Ankara’dan ve Pamukkale Üniversitesinden konuşmacılarımızın katıldığı panel düzenledik. Ardından Seyhan Belediyesi Müzik Grubunu dinledik. Katılımcılardan olumlu geri bildirimler aldık. Bu içerikte ilk etkinliği biz gerçekleştirmiş olduk. Çukurova Türk TV den aldığımız program teklifini değerlendirdik. Bir saat canlı yayına katıldık. Emeklilikte hak kayıplarını, yaşa takılan emeklileri ve sorunlarımızın ekonomik politik boyutu üzerine sohbet ettik. Adana ve çevresinde kahvelerde sürekli açık olan ve izlenen bir TV kanalıymış.

Adana Bölge Temsilciliğimizde emeklilikte sağlıklı yaşama ve yaşlanma konusunda Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Yaşlı Sağlığı Biriminin katkısıyla  5 Nisan 2017 tarihinde  “Emeklilik ve Yaşlılıkta Sağlıklı Yaşama” konulu konferans düzenledik.

*İ.Ü. Sosyoloji Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen  “Yaşlılık Atölyesi Çalışmaları” na Sendika olarak davet ediliyoruz.1-2 Ekim 2018 tarihinde İ.Ü. Kongre Kültür Merkezinde yapılan “2018 Yaşlılık Atölyesi ” çalışmasına da davet edildik ve Türkiye’de 2008 den Günümüze Ekonomik Sosyal Politikalarda Emekliliğe Bakış”başlıklı bildirimizi sunduk. Sosyal Güvenlik Reformu sonucunda kaybettiğimiz ekonomik sosyal haklarımızı, kamu emekliliğinin tasfiyesini anlattık.

Sadece biz yaşlılığın güvencesi olan emekliliğin yok edilişini ve bu dönemde ekonomik güvencenin önemine vurgu yaptık. Olumlu geri bildirimler aldık.

Ocak 2019 da, Sosyoloji Araştırma Merkezi çalışmalarında bildiri sunanların davet edildiği 

“Social and Health Care Policies for Elderly Migrants in Europe/Avrupa’da Yaşlanan Göçmenler İçin Sosyal ve Sağlık Bakım Politikaları”, “4th Transforming Care Conference/4. Bakımda Dönüşüm Konferansı” kapsamında 24-26 Haziran 2019’da Kopenhag’ta yapılacak Konferansa davet edildik. Ekonomik koşullarımız uygun olmadığı için daveti değerlendiremedik.

İ.Ü Sosyoloji Bölüm Başkanlığından aldığımız daveti değerlendirdik. 25 Eylül 2019 tarihinde İ.Ü. rektörlük Salonunda yapılan “Kentsel Dönüşüm ve Yaşlılık” araştırma projesinin tanıtım toplantısına katıldık. Yapılan araştırma yürütücü akademisyenler tarafından STK lar, medya ve yerel yöneticilerle paylaşıldı. Çalışmalar üzerinde bizde görüşlerimizi söyledik. Emeklilerin sendikası olabileceğini hiç düşünmemiştik diyen akademisyenlere sendikamızı tanıtan metinleri yolladık. Geri dönüş yaparak derslerinde bizden söz edeceklerini söylediler.

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulunun düzenlediği İstanbul Kent Sempozyumu’nun dördüncüsü “Kent ve Adalet” temasıyla gerçekleştirildi. 1-3 Aralık 2017 tarihinde Harbiye Askeri Müzesinde yapıldı. Emekliler Dayanışma Sendikası olarak aldığımız daveti değerlendirdik,

 “Yaşlılar ve Kentimiz” konulu bir bildiri sunduk.

 “Yaşlılar ve Kentimiz” başlığını koyarken sunuma şöyle düşündük: Kentler üreten, biriktiren, düşündüren, koruyan ve biriktirdiklerini geleceğe taşıyan yerlerdir. Dayanışma, paylaşma ortamlarıdır. Yaşlılar da biriktiren, üreten, koruyan ve kuşaklar arası dayanışmanın güvencesi ve bunları geleceğe taşıyan insanlarımızdır. Yine yaşadığımız sürece baktığımızda şöyle bir şey de görüyoruz: Yaşlılarımız ve kentlerimiz aynı “kaderi” paylaşıyor. Değerleri yok sayılıyor. İhtiyaçları, sorunları gözetilmiyor ama varlıkları üzerinden alabildiğine sermaye biriktiriliyor ve bunlar yaşanırken adalet, vicdan, ahlâk duygusunun sınırlarımızı çoktan terk ettiğini görüyoruz. Bizler Mevlana’nın dediği gibi “Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme. Çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir” .Biz de bütün bu yaşanmışlıkların, yok sayılmanın üzerine çaresizliğimizi tüketmek, umudumuzu yeşertmek için Emekliler Dayanışma Sendikası dedik ve çalışmalarımıza başladık.” diyerek sunumumuzu yaptık. Sendikamızı soran katılımcılara “Hakikatler Konuşulsun” başlıklı broşürümüz dağıttık. Kaydedilen konuşmalar çözüldü ve kitap haline getirildi.

17 Ocak 2019 ve14 Kasım 2019 tarihlerinde kırk beş elli kişinin katılımıyla yemekli üye toplantısı yaptık. Avcılar ve Kadıköy’de üyelerle kahvaltılı toplantı düzenledik.

2018 yılında 1 Mayıs için bildiri hazırladık.1 Mayıs 2019 da Bakırköy Özgürlük Meydanında yapılan etkinliğe pankartımızla katıldık.

YÜRÜTME ÇALIŞMALARI

Yedi Bölge Temsilciliğimiz bulunmaktadır. Hedeflediğimiz sayıya ve çalışma düzeyine ulaşamadık. Genel anlamda emeklilerin sendikal örgütlenmesinde yaşatılan sorunlar ve emeklilerin sendikal mücadeleye bakış açısının bu konuda etkisinin büyük olduğunu gözlemledik.

Ekim 2017 de “Hakikatler Konuşulsun”  başlıklı broşür hazırladık ve dört bin adet dağıtımını yaptık.

“Emekliler Kimdir” başlıklı emeklileri ve sendikamızın mücadele çizgisini anlatan broşür hazırladık, iki bin adet dağıttık.

Yayın çıkarma konusundaki çabamızı kadro ve ekonomik nedenlerle sonuçlandıramadık. Sendikamızın resmi facebook sayfasını sürekli güncelledik. Emeklilerle ilgili ekonomik politik haberlere yaptığımız yorumlarla takipçi sayısını iki yılda 370 den 2900 e çıkardık. Sayfamızın takipçilerinin büyük çoğunluğu üyemiz olmayan emeklilerden oluşuyor. Yaşlılarla dayanışmak için oluşturduğumuz Kır Saçlılar Facebook sayfamızın takipçisi de aynı süre içinde 600 kişiyi aşmış durumda. Twitter hesabımız takip edilmeye başlandı. Web sayfamızı resmi adres olarak kullanır durumdayız.  

Ulusal ve Uluslararası yasalarda emekli yaşlı haklarına ilişkin yasaları kapsayan bir kitapçık hazırladık ama ekonomik sorunlar nedeniyle çoğaltamadık.

Farklı konularda örneğin kadın, sağlık gibi konularda hazırladığımız broşürleri basılı hale getiremedik.

İzmir Temsilciliğimizi yer sorununu çözemediğimiz için aktif hale getiremedik. İzmir İHD Şubesi Yönetim Kurulundan arkadaşlarla yaptığımız toplantıda yaşlı hakları konusunda sendikamızın görüşlerini ve sendikal mücadeleye bakış açımızı anlattığımız bir toplantı gerçekleştirdik. İzmir de

yaşayan en yaşlı üyemizin göz kapağı ameliyatını bulduğumuz bir sponsor aracılığıyla gerçekleştirdik. Ciddi sağlık riski nedeniyle özel bir hastanede yaptırdığımız ameliyat çok başarılı geçti ve üyemiz sağlığına kavuştu artık daha rahat görüyor ve çok mutlu, biz de sendika olarak bir ilki gerçekleştirmiş olduk.

Tüm Emekliler Sendikası Kadıköy Şubesi ile birlikte mücadele ve dayanışma temelli toplantı yaptık. Birlikte Flormar İşçilerinin direnişine destek ziyaretinde bulunduk ve direnişle ilgili ortak açıklama yaptık. Daha sonra ortak çalışmalar kesintiye uğratıldı. Dayanışma görüşmeleri ve çalışmalarına devam ediliyor.

14 Haziran 2018 de hazırladığımız “Biz Emekliler diyoruz ki!” başlıklı bildirinin dağıtımını yaptık.

İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi çalışmalarına katılmak, genellikle emeklilik döneminde ortaya çıktığı için bizi çok ilgilendiren meslek hastalıkları konusunu takip etmek önemli. Bu konuda farkındalık yaratmak hukuki süreç için araştırmalar yapmak gerekmektedir. Biz sadece Meclisin

açıklamalarını ve haberleri sayfamızda paylaşıyoruz.

Emekli yaşlı kadınların yaşadıkları şiddeti, ekonomik sorunlarını, kadın olarak hak kayıplarını takip etmek, görünür kılmak ve farkındalık yaratmak için çalışmak gerekiyor. Yaşlı kadınların sorunları uygulanan politikalar nedeniyle  artarak devam ediyor.

Bu dönem süreci doğru okuma, sorunlara karşı çıkma yöntem ve araçlarını kullanma ve geliştirme konusunda emeklilerin ciddi sorunları olduğunu gözlemledik. Bunun eğitimle, dayanışmayla, ilişkilerin daha düzeyli hale getirilmesi, örgütsel yapının kurumsallaştırılması, alınan görevleri yerine getirmede daha duyarlı davranılmasıyla aşılabileceğini deneyimledik. Önümüzdeki dönemde bunları göz ardı ederek örgütlenme ve mücadele anlamında ciddi adımların atılamayacağını düşünüyoruz.

Emekliler Dayanışma sendikası olarak görevimiz nüfusun %8,9 unu(TÜİK 2017) oluşturan emekli-yaşlı insanlarımızın ekonomik, sosyal, kültürel yaşamın önemli bir parçası olduğunu ve yok sayılmamaları gerektiğinin kabulü için uğraşmaktır. 

Sayıları 12 milyon 300 bin olan, SGK dan aylık alan, emekli ve emekli hakkı sahiplerinin, çok önemli olmakla birlikte sadece emekli aylıklarının enflasyon oranında artışını talep etmekle sorunlarımız çözülemez. Bu taleple birlikte Sosyal Güvenlik Reformuyla yok edilen ekonomik güvence ve sağlık hakkımızı talep etmeliyiz.Kendilerini EYT li olarak tanımlayan, emekli oldukları halde hukuk geriye işletilerek emekli edilmeyen.Sayıları önümüzdeki yıllarda on milyonu aşan çalışanların emekli haklarının gasp edilmesine karşıyız. Onlarla dayanışma içerisindeyiz.Aslında yaşa değil Sosyal Güvenlik Reformuna takıldılar.Sermaye için değil emekliler ve çalışanlar için sosyal güvenlik reformu talebimizi yükseltmeliyiz.Bunu da ancak çalışanlarla güç birliği yaparak, kamu emekliliği sistemi talebimizi yükselterek haklarımızı kazanma uğraşında başarılı olabileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak bu anlayışla mücadele ederek; eşitlik özgürlük temelinde, karın değil toplumsal ihtiyaçların esas alındığı ekonomik güvence ve sağlık hakkını kapsayan bir sosyal güvenlik siteminin düzenlenmesini sağlayabiliriz.

Biz emekliler inanıyoruz ki: Kolektif akıl ve bilinçle, reklam ve rekabeti reddeden, hak ve gerçekliğe dayalı bir sendikal mücadele anlayışıyla çalışarak sorunlarımızı çözebilir. Toplumsal yaşamda ahlak, hukuk, eşitlik, saygı kavramlarının yeniden tesis edilmesine hizmet edebiliriz.29 Şubat 2020

Emekliler Dayanışma Sendikası

Merkez Yönetim Kurulu